Düzce Depremi ve Anaokulunda Eğitim
düzcemizde yaşanan deprem sonrasında anaokulumuz bünyesinde vermekte olduğumuz deprem eğitimi daha da önem kazandı. Afete hazır okul hedefiyle okul öncesi afet bilinci oluşturmak amacıyla anaokulumuzda depreme hazırlık eğitiminin dozajını artırarak vermekteyiz.
“Afet Bilinci Okul Öncesi Eğitimi” küçük yaşlardan itibaren farkındalık oluşturma, ülkemizi tehdit eden afet risklerine karşı temel becerileri kazandırmayı hedeflemektedir.
Ülkemizin önde gelen kuruluşlarından AFAD internet sitesinden derlediğimiz bilgilere göre deprem eğitiminde anaokulu öğrencilerine eğitimin içeriği aşağıdaki sorulara verilen cevaplara göre şekilleniyor:
Deprem Bilinci Oluşturulması İçin Şu Sorulara Cevaplar Aranıyor:
- Dünyamız nasıl oluşmuştur?
- Afet nedir ve nasıl meydana gelir?
- Depremin zararlarından korunma yolları nelerdir?
- Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasındaki doğru davranış modelleri nelerdir?
- Tehlike avı nedir?
- Afet çantası nedir?
- Afet anında nasıl davranmamız gerekir?
- Afet sonrası yapılması gerekenler nelerdir?
Bu sorular içerisinde önemli olarak gördüklerimizin cevaplarına bakalım isterseniz:
Deprem Zararlarından Korunma Yolları Nelerdir?
Deprem öncesi, anı ve sonrası alabileceğiniz önlemlerle ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Deprem Anında Yaşam Üçgeni Oluşturun (Çök-Kapan-Tutun)
- Sabitlenmemiş eşyalardan uzak durulmalıdır.
- Okulda, derslikte veya ofiste sağlam sıra, masa altlarında veya yanında pozisyon alınmalıdır. Koridorda duvarın yanına hayat üçgeni oluşturacak şekilde ÇÖK-KAPAN-TUTUN hareketi ile baş ve boyun korunmalıdır.
- Sabitlenmemiş dolap, pencere gibi eşyalardan uzak durulmalıdır.
- Hayat üçgenleri varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş alanlara deprem pozisyonu alınarak geçilmeli, yoksa koruma sağlayabilecek şekilde eşya yanına çömelerek hayat üçgeni oluşturulmalıdır.
- Baş iki el arasına alınarak veya bir koruyucu (yastık, kitap gibi) malzeme ile korunarak sarsıntı geçene kadar bu pozisyonda beklenmelidir.
- Kısaca söylememiz gerekirse güvenli bir yer bulup, diz üstü ÇÖKÜNÜZ. Başınızı ve ensenizi koruyacak şekilde KAPANINIZ. Düşmemek için sabit bir yere TUTUNUNUZ.
Deprem Durunca Yapılması Gerekenler
Deprem Anında Bina İçerisindeyseniz;
- Kesinlikle panik yapılmamalıdır.
- Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmamalıdır.
- Balkona çıkılmamalıdır.
- Balkonlardan ya da pencerelerden aşağıya atlanmamalıdır.
- Kesinlikle asansör kullanılmamalıdır.
- Acil durumları bildirmek dışında telefonlar kullanılmamalıdır.
- Kibrit, çakmak yakılmamalı, elektrik düğmelerine dokunulmamalıdır.
- Tekerlekli sandalyede bulunan vatandaşlarımız tekerlekler kilitleyerek baş ve boyunu korumaya almalıdır.
- Mutfak, imalathane, laboratuvar gibi iş aletlerinin bulunduğu yerlerde isek ocak, fırın ve benzeri cihazlar kapatılmalıdır. Dökülebilecek malzeme ve maddelerden uzaklaşılmalıdır.
- Zelzele geçtikten sonra evde bulunan elektrik, gaz ve su vanaları kapatılmalıdır. Isıtıcılar söndürülmelidir.
- Pencerelerden ve camdan yapılmış eşyalardan uzak durulmalıdır.
- Gerekli olan eşya ve malzemeler hızlı bir şekilde alınmalıdır. Daha sonra önceden tespit edilen yol güzergahından binayı hemen terk ederek toplanma bölgesine gidilmelidir.
Tehlike Avı Nedir?
Tehlike avı; deprem anı esnasında bulunduğumuz yaşam alanlarında devrilerek, kayıp düşerek yaralanmamıza neden olabilecek eşyaları tespit etmek ve bunları doğru olarak yerleştirmektir. Bunun için yapılması gerekenleri şu maddeler halinde sıralayabiliriz:
- Dolaplardaki, raflardaki, masalardaki eşyaların zeminine kaydırmaz malzeme ve örtü yerleştirilmesi.
- Dolapların üzerindeki tüm yüklerin kaldırılması.
- Ağır ve yüksek mobilyalar duvara sabitlenmesi.
- Zehirli ve yanıcı maddelerin düşüp kırılmayacak/saçılmayacak yerlerde muhafaza edilmesi
- Fazla eşyalar ev dışına çıkarılması
- Hafif saksıların, kapalı kanca vidalar ile pencerelerden uzakta bulunan duvara veya tavana tutturulması.
- Yangın söndürücülerin (ABC tipi) kolayca ulaşılabilir yerlere yerleştirilmesi.
- Gaz/doğalgazın cihazlarla buluştuğu noktalarda esnek bağlantılar kullanılması.
- Bilgisayar ve televizyon gibi elektronik cihazların, bulunduğu masanın duvara sabitlenmesi.
- Kırılabilir camlı/raflı dolapların zemine sabitlenmesi ve kapakların mandallarla kilitlenmesi.
- Ağır eşyaların zemine veya yere yakın raflara yerleştirilmesi.
- Ayna ve resim çerçevelerinin duvara kapalı kanca vidalarla sabitlemesi.
- Odun/kömür sobası ve elektrikli ısınma araçlarının bulunduğu yere sabitlenmesi; sobanın etrafının şömine tarzında
güvenceye alınması. - Kayabilecek/devrilebilecek ağır eşyaların, kapılardan ve çıkış yollarından uzağa yerleştirilmesi.
- Dekoratif süslemeler ve abajur gibi küçük eşyaların, çift taraflı bantla veya yapıştırma macunuyla sabitlenmesi.
- Tavana asılı avizelerin bağlantılarının, kilitli askılarla sağlamlaştırılması.
- Yatakların hemen yakınına el feneri ve önü kapalı kalın tabanlı terliklerin yerleştirilmesi.
- Yatakların etrafına sadece hafif ve yumuşak objelerin asılması ve yerleştirilmesi.
- Mutfak dolaplarının güçlü kapak mandallarıyla veya mıknatıslı düzeneklerle kilitlenmesi; kapanmayan kapakların kapatılmak suretiyle sağlamlaştırılması.
- Beyaz eşyaların tekerlekli ayaklarının çıkarılması veya kilitlenmesi. Daha sonra duvara sabitlenmesi.
- Termosifon, şofben, kombi gibi su ısıtıcılarının emniyetli bir şekilde duvara/yere monte edilmesi.
- Banyo/mutfaktaki LPG tüpünün hortumunun, gergin vaziyetten kurtarılarak esnekleştirilmesi ve sabitlenmesi.
- Oturma gruplarının camlardan uzak korunaklı yerlere yerleştirilmesi.
- Yatakların pencerelerden ve düşebilecek cisimlerden uzağa yerleştirilmesi; pencerelerin kalın perdelerle örtülmesi veya filmle kaplanması.
- Merdiven aralarında şarjlı aydınlatmalar kurulması ve bunların kontrolü ve düzenli olarak takip edilmesi.
- Her kata birer yangın söndürücü yerleştirilmesi, düzenli takibinin yapılması.
- Bina dışındaki çanak antenlerin, saksıların, havalandırma ünitelerinin vb. tüm monte edilmiş yerleştirilmiş cihaz ve eşyaların devrilmesine karşı tedbirler alınması, bina çatısında bulunan su deposu, güneş paneli gibi cihaz ve nesnelerin sabitlenmesi.
- Çatıda bulunan kiremit, yağmur oluğu ve baca gibi elemanların kontrolünün düzenli olarak yapılması.
- Ana elektrik panosunun yerinin öğrenilmesi ve acil bir durumda nasıl kapatılacağının tüm aile fertlerine öğretilmesi.
- Evin yanında bulunan ve tehlike oluşturabilecek ağaç dallarının budanması.
Afet Çantası Nedir?
Bu soruyla ilgili cevabın ayrıntılarına buradan bakabilirsiniz.
Uygulama
Anaokulu öğrencilerine yönelik eğitim, oyun ve sunum destekli olarak gerçekleştirilmekte olup 20 Kişilik öğrenci gruplarına sınıf ortamında bilgisayar, projeksiyon ve ses sisteminden oluşan teknik donanımlar ile gerçekleştirilen eğitim interaktif şekilde sunulmaktadır. Okul öncesi yaş grubunun ilgi süreleri dikkate alınarak, öğrenme biçimleri doğrultusunda eğitim programı hazırlanmaktadır.
İkinci yazımızda anaokulu öğrencilerimizin psikolojisine yönelik hazırladığımız eğitim programı hakkında bilgi sunacağız.
DÜZCE ANAOKULU DEPREME HAZIRLIK EĞİTİMİ VELİ BİLGİLENDİRME
Düzce Depremi ve Çocuk Psikolojisi
Çocuklarımızın depremden olumsuz etkilenmelerini önlemek amacıyla sizlere Özel Düzce Oyna ve Öğren Anaokulumuzun psikoloğundan yardım alarak hazırladığımız güzel bir yazıyı paylaşıyoruz. Bu yazı çerçevesinde çocuklarımızla küçük bir sohbet yapmanızı istiyorum.
Değerli Velimiz
Öncelikle hepinize çok geçmiş olsun. Tüm ilde rehber öğretmenlerle yapılacak bir planlama söz konusu. Psikososyal Destek Programı Milli Eğitim’in yönlendirmesi ile yapılacak. Ama öncesinde size bir bilgilendirme mesajı atmak istedim. Biliyorsunuz yaşanan depremlerin bizler ve çocuklar üzerinde psikolojik etkileri mevcut. Daha üzerinden çok zaman geçmiş olmaması, artçı depremlerin devam etmesi nedeniyle yaşanan tedirginlik ve huzursuzluk hali normaldir. Fakat çocukların bunu en az hasarla atlatabilmeleri adına birkaç öneride bulunmak istiyorum.
– Lütfen depremle ilgili konuşmalarınızı, tedirginliğinizi anlattığınız görüşmelerinizi çocukların yanında yapmamaya özen gösterelim. Ebeveynlerin olaylara verdikleri tepkiler çocuklar için büyük ölçüde rol model olurlar.
– Çocukların sosyal medyaya erişimleri varsa ortada spekülatif bilgiler ve deprem anına ait çok fazla videolar mevcut. Bunları izlemeleri ve sürekli takip etmeleri travmalarını tazelemelerine yol açabilir. Çocukları bu süreçte sosyal medyadan uzak tutmaya çalışalım. Aynı durum yetişkinler için de geçerlidir. Aileler ne kadar gergin olursa bu durum çocuklara da yansımaktadır. O sebeple doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi alınması önemlidir.
– Çocuklarınızı dinleyin. Depreme ilişkin duygularını anlatmasına fırsat verin ama konuşmaları için de zorlamayın. Uygun bir zamanda yaşadığı duyguları normalleştirin.
– Onu sevdiğinizi, yanında olduğunuzu, güvende olduğunuzu söyleyin. Güvende olduğunuzu davranışlarınızla da göstermeye çalışın.
– Deprem anında ya da sonrasında çocuklar dikkatli ve düşünceli olma, cesaretli olma, umut verici olma gibi yönlerini açığa çıkarabilirler. Bu durumlara ilişkin çocuğunuzu takdir edin. Olumlu gösterdiği davranışlarını destekleyin.
– Afet sonrasında çocukların rutinlerine dönebilmeleri adına oyun oynamaları, aktivite yapmaları ve eğlenmeleri de önemlidir. Evde sadece deprem, tedirginlik, korku konuşulmaması gerekmektedir.
– Çocuklar için normalleşme adına rutini korumak önemlidir.
– (Mümkün olduğunca) çocukların uyku yemek vs saatlerini değiştirmemesine özen göstermeye çalışın.
– Çocukların en az hasarla bu durumu atlatabilmeleri için yetişkinlerin de kendilerini toparlaması gerekmektedir. Bunun için yaşadığı duyguları başka yetişkinlerle paylaşması ya da yazması, kendisine zaman ayırıp deprem konusu dışında konularla da ilgilenmeye çalışması, en önemlisi de kendisini rahat hissetmesi ve çocukların yanında rahat davranıp gülümsemesi, çocuklarına sarılması çocuklara vereceğimiz en büyük destekler arasındadır..
– Belirli bir süre çocuklarda uykuya dalmakta güçlük yaşama, tedirgin ruh hali içerisinde olma, gerginlik ve sinirlilik hali, aşırı alıngan öfkeli olma, önceden hoşlandığı etkinlikleri artık yapmak istememe, asılsız korkular geliştirme ve hep bunlardan söz etme gibi davranışlar normaldir. Bu davranışların birkaç hafta içerisinde zamanla azalması beklenir. Fakat olayın üstünden bir ay geçmesine rağmen davranışlarda azalma olmuyorsa, artış ve sıklık gözlemleniyorsa ruh sağlığı uzmanından destek almanız tavsiye edilir.
Çocuklara Deprem Konusunu Nasıl Anlatmalıyız?
Depremin çocukları nasıl etkiledini ve ürküttüğünü yaşadığımız son Düzce depreminde bir kez daha şahit olduk. O halde çocuklarımızı deprem konusunda nasıl bilgilendirmeli ve deprem anında soğukkanlılığını korumayı nasıl başarmalıyız? Bu konuda çocuklarımızı bilgilendirmek ve korumak anne babalar olarak bizlere düşüyor.
Peki biz bu deprem olayını çocuklarımıza nasıl anlatacağız?
- Aşama
Çocuklar yaşları gereği somut varlıklarla konuyu anlama eğilimindedirler. Depremi anlatırken legoları ve tahta blokları kullanabiliriz. Depremi uygulamalı olarak gösterirken bir yandan da şu açıklamayı yapabiliriz: “Toprağın altında büyük kayalar olduğunu biliyor musun? Bazen bu kayalar suyun ve nemin etkisiyle çürüyüp parçalanıyor ve bu parçalanma sonucunda diğer kayalar yerinden oynuyor. Böylece her yer sallanıyor. Biz de buna deprem diyoruz”. Daha sonra ahşap bir kulede en alttaki bloklardan birini çekerek ya da sallayarak çocuklara örnek gösterebiliriz. Ve depremlerin nadir olduğunu belirtebiliriz.
- Aşama: Çocuklara Güven Aşılamak
Bundan sonraki aşama çocuklara güven aşılamaktır. Bunun için sözlerimize şu şekilde devam edebiliriz: “Ama hiç merak etmene gerek yok. Bizim evlerimiz depreme dayanıklı evlerdir. Temelleri çok sağlam ve çok güçlüler. Bu nedenle sağlamlar. Hem biz ve büyükler nerede ve ne zaman olursa olsun yanınızdayız ve sizi koruruz. Bu nedenle güvendesin. Rahat ve sakin olabilirsin.”.
- Üçüncü Aşama
Üçüncü aşama olarak deprem anında evde ne yapacağınızı ve nasıl korunacağınızı çocuklara anlatıp onlarla komedi ile karışık bir prova yapabilirsiniz. Bu provayı iki-üç defa yapmak ve eğlenceli hale getirerek eğitim vermek çok önemlidir. Bu konuda AKUT’un Deprem Eğitimi El Kitabı işinize yarayacaktır.
- Aşama
Son aşama olarak çocukları medyadaki deprem haberlerinden ve depremin konuşulduğu ortamlardan uzak tutmak gerekir ki, zihinlerdeki endişe büyümesin.
Bir deprem haberi ya da gerçek bir deprem sonrasında aradan dört hafta geçmesine rağmen hala çocuğunuz deprem korkusu yaşıyorsa, üzerindeki kaygı hala devam ediyorsa, bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Allah hepimizi böyle bir afetten korusun.
Duygu Paylaşımı İçin Alan Tanımak
Bu konuda yapılması gerekenleri maddeleştirerek şu şekilde açıklayabiliriz:
- Evde, okulda, çocukların bulunduğu diğer kapalı alanlarda yetişkinlerin deprem için gerekli önlemleri aldığı (mobilyaları sabitlemek, binaları kontrol etmek v.s.) hepimizin güvende olduğu bilgisi çocuğa aktarılmalıdır.
- Deprem anını deneyimleyen ebeveynleri, sosyal çevreleri veya medya araçları tarafından depremle ilgili olumsuz bilgilere maruz kalan çocuklar korku, kaygı, üzüntü gibi duyguları yoğun olarak deneyimleyebilir. “Korkmana, endişelenmene gerek yok. Korkulacak bir durum yok” gibi cümleler kurmak yerine, onların yerine kendimizi koyduğumuzu hissettirip, empati ortamı içerisinde duygularını ifade etmeleri için fırsat vermeliyiz.
- “Biraz korktun, üzüldün, bu çok normal. Ben şimdi yanındayım. Biraz sarılmak seni daha iyi hissettirir mi? Sana nasıl yardımcı olabilirim?” gibi yanıtlar çocukların rahatlamalarına yardımcı olacaktır.
- Deprem hakkında bilgi vermek: Bilinmeyen şey kaygı yaratır. Bunu önlemek için çocuklara doğru ve yaşlarına uygun bir bilgilendirme yapmamız önemlidir. Örneğin; “Evlerimiz yer kabuğunun üzerindedir ve bu kabuk bazen hareket etmek ister. Bu kabuk hareket ederken yeryüzü biraz sallanır. Bulutlar hareket ettiğinde yağmur yağabilir. Rüzgar estiğinde ağaçların yaprakları sallanabilir. Yer kabuğu hareket ettiğinde binalar ve bizler sallanabiliriz”
- Bu bilgi aktarımını sağlarken çekirdek, levha, taşküre ve evlerimizi oyun hamurları aracılığıyla modelleyebilirsiniz. Oyun hamuru ile oynamak da rahatlamalarına yardımcı olur.
- Kendimize iyi bakmak: Çocuklar yabancı oldukları bir durumla karşılaştıklarında kendilerini güvende hissedebilmek için ebeveynlerinin o duruma yaklaşım biçimini incelerler. Eğer bu durum biz yetişkinleri kaygılandırıyorsa çocukların da kaygılanmaları olasıdır. Bizleri tetikleyen durumları fark edip, ilk önce kendimizi rahatlatmanın yollarını aramalı ve bu konuda gerekirse yardım istemeliyiz.
- Deprem sonrasında oluşan bilgi kirliliği bizleri daha fazla kaygılandırabilir. Kendimizi ve çocuklarımızı korumak adına depremle ilgili tetikleyici görsellerden yanlış bilgilerden uzak durmaya özen göstermeliyiz.